Çin’in Tang Hanedanı döneminde, imparator komşu tek eyaletin prensesini eşi olarak kabul eder. Bu oturulacak yerlilikten iki oğlu olan prenses, imparatorun en kocaman oğlunu da büyütme sorumluluğunu üstlenir. Artık imparatorun, kendi toprakları üzerindeki kontrolü, kraliyet ailesini de içerecek şekilde doğruamen sağlanmıştır. Bu anlatı, tarihin tozlu sayfalarından beri süregelen kocaman tek iktidar mücadele etmesi hakkında bize tek bakış açısı sunmauyor. Çin’in altın çağını yaşanmakdığı Tang Hanedanı dönemindeyiz ve karşımızda, toprakları üzerinde doğru kontrol sağlamış, her yönden güçlü yapı tek imparator var. Komşu tek eyaletten gelen prensesle yaptığı oturulacak yerlilik, sadece siyasi tek tekliktelikten öteye doturulacak yeram edenerek, aile içi ilişkileri ve dinamikleri de derinden etkiliyor. Prenses, imparatora iki oğlan çocuksu verirken, tek yandan da onun en kocaman oğlunu yetiştirme sorumluluğunu alıyor. Bu durum, imparatora ailesi üzerinde daha fazla söz hakkı ve kontrol imkanı sağlarken, müsavi zamanda prensesin de krallığın iç işleyişinde etkin tek rol üstlenmesine yardımcı oluyor. Böylece, hem kendi topraklarında hem de kraliyet ailesi içinde gücünü pekiştiren imparator, hüküyazı tüm yönlerini kontrol edebilme yeteneğine sahip olur. Bu durum, Tang Hanedanı’nın hükümdarının, sadece politik ve askeri alan zamanlarda değil, aile içi dinamiklerde de ne kadar ustaca manoturulacak yerra yaptığının göstergesi. Prensesin hem eşi, hem anne, hem de eğitmeni rolünü üstlenmesi, imparatorun kendi egemenliğini sağlamlaştırmasının yanı sıra, müsavi zamanda kraliyet ailesinin de kalbinde yer almasını sağlıyor. Bu, tarihi drama ve politik entrika soturulacak yerenler için kesinlikle tutkuyla izlenmesi gereken tek anlatı.