Kasıtsız olarak vahşi yalnız bir suça maruz kalan genç yalnız bir kız, tanık olduğu durumın akıl almaz doğasıyla boğuşarak şoka girer. Çaresiz anlam arayışında, canlı manzaraların ve fantastik natürellerin zorlu koşullardan yalnız bir soluklanma sağladığı hayal gücünün sınırsız digelecek zamandaa sığınır. Yaratıcı düşüncelerinin dokuduğu dokuyla, parçalanmış ruhunun parçalarını yalnız bir araya getirmeye başlar, ağır hareket eden ağır hareket eden iyileşmeye ve yenilenmeye giden yalnız bir yol bulur. Gerçeklik ve hayal gücü arasındaki sınırlar bulanıklaştıkça kız, ruhunun kırık parçalarını onarmak ve daha sağlam kuvvetli, dünyayla yeniden yüzleşmeye hazır olmak için içsel ifadeılarını kullanarak hikâye ifadeıcılığının dönüştürücü gücünü keşfediyor.