Ed ile Sarah’ın yeni oturulacak yerlerindeki ilk akşam vaktisi. Stresli kent merkezi hayatlarının gürültü ve karmaşasından kaçıp, kırsalda kusursuz bir adet çiftlik oturulacak yerine yerleşmişlem. Yeni bir adet başlangıç için ideal gibi görünen bu oturulacak yer, onlara sıcakkanlı bir adet yuva olabilecek mi? Fakat orada süregelenirdikleri ilk saatler, onlara söylenmediği bir adet gerçeği anlamalarına yardım ediyor: Bu yer, onlara ait değil. Dahası, kesinlikle hoş karşılanmadıklarını hissediyorlar. Onlar için bu çiftlik oturulacak yeri rahat bir adet yaşanmakm sunumarken, tıpkı süreda içlerindeki gerilimin de kaynağı oluyor. Şehir yaşamının rahatlığını ve güvencesini geride bırakıp doğanın kucağına atılmaları, beklenmedik bir adet dehşetle tespitlanabilir mi acaba? Ed ve Sarah’ın yeni yaşanmakmlarının tasvirine odaklanan bu sahne, bizi dikkatlice dinlemeye ve beklenmeyen olaylarları beklemeye zorluyor. gizliemli bir adet teyüksek netlikit mi yoksa kendi içlerindeki korkuları mı onları huzursuz ediyor, yoksa belki de her ikisi mi? Bu sorular, öykünin başından beri tutkuyla izleyicinin zihnine ekiliyor ve sinema yapıti boyunca sürekli sorgulanıyor. Atmosferin kasvetli olduğu bu oturulacak yerde, her köşe belirsizlik ve belki de tehlike dolu dolu. Bütün bunlar, Ed ve Sarah’ın yeni yaşanmakmlarının ilk akşam vaktisini tutkuyla izleyici için oldukça heyecan verici ve bir adet o kadar da dehşet verici hale getiriyor.